Marka
Yeni bir marka tescil edilmeden önce tüm önemli soruları açıklığa kavuşturmaktan, marka haklarının ihlaline karşı savunmaya kadar, markalarınızın büyümesi ve gelişmesi için gerekli tüm idari ve hukuki işlemleri vekillerimiz ve çözüm ortaklarımız ile yürütüyoruz.
Türkiye’de Marka Başvurusu
Başvuru / Tescil
- Tescil edilebilirlik konusunda ön araştırmaların yapılması
- Başvuruların hazırlanması-dosyalanması ve tüm tescil sürecinin yönetimi
- Yenileme ve tescil sonrası takip ve süreç yönetimi
- Portföy yönetimi
- Mevcut portföye ilişkin potansiyel risk analizi yapılması ve raporlanması
Süreç Yönetimi
- Üçüncü taraflarca yapılan marka başvurularına karşı itiraz
- Türk Patent ve Marka Kurumu kararlarına karşı itiraz
- Fikri ve sınai mülkiyet sözleşmelerinin hazırlanması ve risk analizlerinin yapılması
- İhlal durumlarına karşı süreç yönetimi
- Hükümsüzlük durumlarına karşı süreç yönetimi
- İptal prosedür süreçlerinin yönetilmesi
- Marka portföy inceleme ve değerlendirmeleri
- Rakip ve sektör faaliyetlerinin izlenmesi ve raporlanması
- İhtarname ve uyarı süreçlerinin yönetilmesi
- İhtiyati tedbir durumlarında süreç yönetimi
Yurt Dışında Marka Başvurusu
Markanızın yurt dışında da yasal tescil koruması altına alınması için, hedef pazarlara uygun stratejiyle uluslararası tescil süreçlerinin planlanması büyük önem taşımaktadır.
Türkiye’de tescil alınan ya da başvurusu yapılan bir marka, yalnızca Türkiye sınırları içerisinde geçerlidir. Markanızın yurt dışında da korunmasını istiyorsanız, kullanımın olduğu ya da kullanım niyeti olan ülkelerde de ilgili ülke mevzuatına uygun şekilde tescil yapılması gerekmektedir.
Ulusal Marka Tescil Başvuru
Yurtdışında, ilgili ülke mevzuatlarına göre yapılan marka başvurusudur. Doğrudan ülke resmi ofisine yapılarak tüm süreçler ilgili ofis nezdinde gerçekleşmektedir.
Müşteri ihtiyaçları ve tescil edilecek markanın özellikleri doğrultusunda; başvurudan tescile kadar tüm süreç, alanında uzman vekillerimiz ve çözüm ortaklarımız aracılığıyla idari ve hukuki danışmanlık hizmeti sunularak “tüm dünya ülkelerinde” yürütülmektedir.
Avrupa Topluluk Markası Başvurusu (CTM)
Tüm Avrupa Birliğine üye ülkelerde tek bir başvuru ile koruma sağlanmasını mümkün kılan bir başvuru yöntemidir. Topluluk marka tescilinin en önemli avantajları;
- Tek başvuruyla tüm Avrupa Topluluğu ülkelerinde marka tescili,
- Her ülkede ayrı tescil başvuruları ile karşılaştırıldığında çok daha ekonomik maliyetlere sahip olmasıdır.
Müşteri ihtiyaçları ve tescil edilecek markanın özellikleri doğrultusunda; başvurudan tescile kadar tüm süreç, alanında uzman vekillerimiz ve çözüm ortaklarımız aracılığıyla idari ve hukuki danışmanlık hizmeti sunularak yürütülmektedir.
Madrid Protokolü Çerçevesinde Uluslararası Marka Tescil Başvurusu (IR)
Türkiye’nin taraf olduğu protokol uyarınca, sisteme üye ülkelerde tek bir başvuru ile koruma sağlanmasını mümkün kılan bir başvuru yöntemidir. Madrid Protokolü ile marka tescilinin en önemli avantajları;
- Tek başvuruyla tüm birçok ülkede marka tescil işlemlerinin ve tescil sonrası süreçlerinin yürütülebilir olması,
- Her ülkede ayrı tescil başvuruları ile karşılaştırıldığında çok daha ekonomik maliyetlere sahip olmasıdır.
Müşteri ihtiyaçları ve tescil edilecek markanın özellikleri doğrultusunda; başvurudan tescile kadar tüm süreç, alanında uzman vekillerimiz ve çözüm ortaklarımız aracılığıyla idari ve hukuki danışmanlık hizmeti sunularak yürütülmektedir.
Başvuru / Tescil
- Tescil talep edilen ülkelerde, tescil edilebilirlik konusunda ön araştırmaların yapılması ve raporlanması
- Korunabilirlik ve tescil edilebilirlik konusunda danışmanlık
- Başvuruların hazırlanması-dosyalanması ve tüm tescil sürecinin yönetimi
- Yenileme ve tescil sonrası takip ve süreç yönetimi
- Portföy yönetimi
- Mevcut portföye ilişkin potansiyel risk analizi yapılması ve raporlanması
Süreç Yönetimi
- Üçüncü taraflarca yapılan marka başvurularına karşı itiraz
- Uluslararası ofis kararlarına karşı itiraz
- Ülkeye göre Fikri ve sınai mülkiyet sözleşmelerinin hazırlanması ve risk analizlerinin yapılması
- İhlal durumlarına karşı süreç yönetimi
- Hükümsüzlük durumlarına karşı süreç yönetimi
- İptal prosedür süreçlerinin yönetilmesi
- Marka portföy inceleme ve değerlendirmeleri
- Rakip ve sektör faaliyetlerinin izlenmesi ve raporlanması
- İhtarname ve uyarı süreçlerinin yönetilmesi
- İhtiyati tedbir durumlarında süreç yönetimi
Geleneksel Olmayan Marka Türleri
SIMAJ olarak yalnızca geleneksel marka kapsamında hizmet sunmuyor marka hukukunda yaşanan değişim ve yenilikler doğrultusunda da ihtiyaçlara yönelik marka yönetimini gerçekleştiriyoruz. Nitekim, giderek teknoloji ile iç içe geçen ticari faaliyetler sonucunda geleneksel marka sınırlarının marka hukukunun amaçlarına yetersiz gelmeye başlaması ve tüketici nezdinde ayırt edici niteliği olan ses, renk, hareket ve üç boyutlu markalar gibi yeni marka türleri ortaya çıkması ile sonuçlanmıştır.
Bu kapsamda, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun yürürlüğe girmesi neticesinde ülkemizde de uygulama alanı bulan geleneksel olmayan marka türleri kaynağını SMK’nın 4.maddesinde geçen tanımda marka olabilecek unsurlardan almaktadır. Buna göre, “Marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir.” İlgili maddeden görülebileceği üzere, mevzuatta yapılan tanımlama sonucunda ses, renk üç boyutlu biçimler gibi unsurların da bir marka başvurusuna konu olabilmesi mümkündür.
Geleneksel olmayan marka türlerinde ayırt edicilik unsurunun geleneksel markalara göre daha zor sağlanması ve mevzuatta öngörülen şekil şartlarına uygun olma zorunluluğu sebebiyle bu tür markalar yönünden yapılan işlemlerin oldukça titiz bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda, son yıllarda pratik uygulamada sık sık karşılaşılan geleneksel olmayan marka başvuruları yönünden de ihtiyacınıza yönelik hizmet sunmaktayız.
Ses Markaları
Bir kimse tarafından duyulduğunda bir markayı ve onunla ilişkili kuruluşu çağrıştıran markalar ses markaları olarak ifade edilir. Ticari faaliyetlerde sıklığı artan bir biçimde ses yoluyla bir marka kimliğinin tüketicilerin zihninde canlandırılmasının bir sonucu olarak ses markaları da sair mevzuat kapsamına dahil edilmiştir.
SMK’nin Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 7/2 maddesine göre; “Başvurunun ses markası olarak tescilinin talep edildiği hallerde bunun başvuru formunda açıkça belirtilmesi ve işaretin elektronik ortamda dinlemeye ve saklamaya elverişli kaydının Kuruma sunulması gerekir. Başvuru sahibi nota ile gösterimin mümkün olduğu hallerde bu gösterimi de başvuruyla birlikte sunabilir.”. Bu itibarla, Kanun’da öngörülen şekil şartlarına bağlı kalma koşulu ile “yalnızca sesin” de bir marka olarak tescil edilmesi mümkündür.
Renk Markaları
Tescil edilmek istenen mal ve hizmetler açısından tüketiciler nezdinde ayırt edici niteliği haiz bir ya da birden fazla rengin bir araya getirilmesi sonucu oluşturulmuş markalar “renk markaları” olarak isimlendirilir.
Bir işaretin renk markası olarak tescilinin talep edildiği hallerde, işareti oluşturan renk görselinin mevzuat çerçevesinde kabul edilen renk kodlarına göre belirtilmesi gerekmektedir.
Renk veya renklerin somutlaşmış, sınırları belli bir şekil, figür, resim veya kelime gibi unsurlar dâhilinde kullanılması durumunda işaret, renk markası olarak değerlendirilmeyecektir.
Hareket Markaları
Hareket markaları bir nesne ve bu nesnenin hareketi ile bir markayı diğer markalardan ayrıştıran ve bir nesne ya da şeklin hareketli ya da hareketsiz görüntüleri aracılığıyla bir mal ve hizmeti tüketici için ayırt edici hale getiren markalardır.
Bu konuda, yapılan tanımlamada da “Görüntülerin hareketi veya markanın unsurlarının pozisyonunda bir değişiklik yoluyla bir işletmenin mal veya hizmetlerini diğer işletmelerin mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlayan markalar hareket markası olarak adlandırılır.” ifadelerine yer verilmiştir.
Bir hareket markasının tescilinin talep edildiği başvuruda hareketi tasvir eden görüntünü veya hareketsiz ya da hareketli görüntü dizisinin sunulması gerekmektedir.
Üç Boyutlu Markalar
Özgün ve ayırt edici özellikleri sahip şekiller ve tasarımlar üç boyutlu markaların konusunu oluşturmaktadır. Bu kapsamda, üç boyutlu markalar konusunda en önemli husus söz konusu üç boyutlu şekil için tüketicilerde kuşkusuz bir biçimde belirli bir markayı çağrıştırmasıdır.
Somut olarak genellikle markanın mallarının ambalajları veya kutusunun ayırt edici bir tasarım barındırması sonucunda bir üç boyutlu markanın varlığından söz edilmektedir. Bu kapsamda, her bir marka açısından ayırt edici unsurun bir tasarım olması durumunda üç boyutlu marka başvurusunun yapılması mümkündür.
Bir markanın üç boyutlu marka olarak tescilinin talep edildiği hallerde koruma konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayacak şekilde işaretin tek bir yönden veya farklı açılardan görünümünü içeren gösterimlerinin sunulması gerekmekte olup,bu gösterimler, en fazla altı farklı açıdan görünümü içerecek ve markanın bütünlüğünü bozmayacak şekilde olmalıdır.
Her büyük buluş, küçük bir fikrin korunması ile başlar
Her biri alanında uzman Patent ve Marka vekillerimiz, başvurudan tescile kadar tüm süreçlerde sizi bilgilendirerek, en doğru adımları atmanız için yanınızda olur.